1. Kas Kaynaklı Bel Tutulmaları:
Beldeki kalın kaslar belin dik tutulmasını ve dengeyi sağlarlar. Anormal hareketlerle omurgamızın zarar verilmesini engellerler. İstemli olarak hareket ettirdiğimiz bu kaslar bazen, omurgalarımıza yönelik bir tehdit algısı hissettiklerinde isteğimiz dışında kasılırlar. Belin arka kısmındaki adaleler karın adaleleriyle uyum içersinde çalışırlar. Karın kaslarının zayıf olması bu uyumu bozar. Bel kasları kasıldığında şiddetli ağrı bele yerleşerek insanı kilitler, hareket edemez hale getirir. Burada tek neden omurgamızı çevreleyen kaslar ve bağlarda oluşan spazmlardır. Omurga etrafındaki büyük kasların ve destek bağların hasarlanması enflamasyon gelişmesineneden olabilir, sonuçta bel ağrılarının ve kasılmaların uzayarak kronik hale gelmesine neden olabilir.
2. Omurlar Arasındaki Disklerin Bozulması:
Bu durum dejeneratif disk hastalığı olarak adlandırılır. Bel ağrısının, bel tutulmalarının en sık nedenlerinden bir tanesi de, omurlar arasındaki yastıkçık görevi gören disklerin aşınması, yüksekliğinin kaybetmesi ve bütünlüğün bozulması sonucu oluşur.
Diskler bozulunca öne arkaya eğilme, belin sağa sola dönmeleri zorlaşır, biraz daha yüklenme zorlanma oluştuğunda ağrılar ve bel tutulmaları oluşur. Sabah yataktan zor kalkarsınız. Diskitis: Omurlar arasındaki disklerin iltihaplanmasına verilen addır. Aşırı bel ağrısına, bel tutulmasına neden olur. Bu ciddi durum hastanede yatarak tedavi edilmeyi gerektirir.
3. Fıtıklar:
Bahsettiğimiz diskler anormal bir sıkışıklık oluştuğunda bulundukları yerden omuriliğe doğru hareket eder, yani fıtıklaşarak, baloncuk halinde şişerek veya koparak sinirler üzerini baskı yaparlar, bu da bel tutulmasının başka bir nedenidir. Disklerin baloncuk yaparak sinirlere baskı yapması ağrı ve spazmlara neden olan kimyasal maddelerin ortaya çıkmasına neden olur. Sinir kökleri hasarlanıp enflamasyon oluşur. Sinir kökü üzerindeki bu baskı, ağrı, uyuşma, karıncalanma gibi sıkıntılara yol açabilir. Siyatik: Bel fıtığının özel bir tanımı, ifadesidir. Aynı şekilde sinir sıkışmasına bağlı olarak kalçadan bacağın arkasına kadar devam eden ağrı, uyuşma, yanma, karıncalanma gibi belirtilere neden olur.
4. Omurga Kayması:
Belde bulunan omurgalardan bir tanesinin yerinden çıkarak kayması sonucu sinirleri sıkıştırdığı bir durumdur. Bu anormal durumun üzerinde ani bir hareket, ağır kaldırma yâda strese maruz kalması sonucu ani bir bel tutulması ortaya çıkabilir.
5. Skolyoz:
Normalde ağrıya neden olmayan bu iskelet eğriliği bazen ani bel tutulmalarına neden olabilir. Skolyoz hastaları egzersizlerini ihmal etmemeli, herhangi bir ağrıyla karşılaştıklarında daha özenli davranmalıdırlar.
6. Romatizma:
Vertebrada iltihaplanmalara neden olan artritler yani eklem iltihapları ani bel tutulmalarına neden olabilir.
7. Kemik Erimesi:
Osteoporoz, omurlarda ağrılı kırıklara, omurga çökmelerine yol açabilir. Kompresyon kırığı denilen sorun oluştuğunda dayanılmaz ağrılar ortaya çıkabilir. Bel tutulması hastaları çok rahatsız eder.Bazan hastalar hareket edemez hale gelirler.
8. Gebelik ve Şişmanlık:
Karın kaslarının zayıfladığı bele anormal yüklerin bindiği durumlarda sırt kasları stres altına girer ve kasılma, tutulma, ağrılar oluşur.
9. Ağır Kaldırma: Başlı başına risk faktörüdür.
Tedavi: Bütün bu anotomik ve çevresel faktörler göz önünde bulundurulunca beldeki tutulmanın büyük ölçüde kas ve eklemlerden kaynaklandığını söyleyebiliriz gerek omurganın gevşetilmesi gerekse eklemlerin açılması kaslarıda serbest bırakacaktır bu aşamada kayropraktik ve manuel terapinin etkisi ve önemi çok yüksektir.
ilk seantan itibaren büyük ölçüde sorun giderilmekle birlikte nokta atışı sorunlu kas ve eklemler belirlenerek uygun egzersiz tablosu oluşturulur ve tekrarlamalar min düzeye indirilmiş olur.